Diyanet Ýþleri Baþkaný Ali Erbaþ, Mevlid-i Nebi Haftasý’nda yaptýðý konuþmada, bilginin insanlarý katletme amacýyla deðil, yaþatmak için kullanýlmasý gerektiðini vurguladý. Erbaþ, peygamber sevgisini pekiþtirerek toplumsal sorunlara çözümler bulmak için Hz. Muhammed’in hayatýný örnek almanýn önemine dikkat çekti. Ayrýca, Lübnan’daki telsiz patlamalarý ve Filistin’deki zulümlere karþý duyarsýz kalýnmamasý gerektiðini dile getirdi.

Diyanet Ýþleri Baþkaný Ali Erbaþ, Lübnan'daki telsiz patlamalarýna dikkati çekerek, bunun bilginin insanlarý katletmek için kullanýmýna bir örnek olduðunu, Müslüman anlayýþýnda bilginin insanlarý öldürmek, onlara zarar vermek için deðil insanlarý yaþatmak için kullanýldýðýný söyledi.

 

Mevlid-i Nebi Haftasý kapsamýnda Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý tarafýndan Bornova Kültür ve Sanat Merkezinde düzenlenen programa katýlan Erbaþ, konuþmasýnda Mevlid-i Nebi'nin Müslümanlarýn zihin ve gönül dünyasýnda çok güçlü ve köklü bir yere sahip olduðunu söyledi.

 

Milletin yüreðinde bulunan peygamber sevgisini daha da pekiþtirmek istediklerini aktaran Erbaþ, "O mukaddes sevgi ile birlik, beraberlik ve kardeþlik duygularýmýzý daha da perçinleyelim. Ýstiyoruz ki onun getirdiði ve temsil ettiði insani ve ahlaki erdemleri, kendi söz, tutum ve davranýþlarýmýzýn mihveri kýlalým. Ýstiyoruz ki yaþadýðýmýz çaðýn bireysel ve toplumsal sorunlarýna Peygamber Efendimizin örnekliðinde çözümler bulalým. Dolayýsýyla bizim için Mevlid-i Nebi Haftasý sadece bir anma günü deðildir. Onun özünde muhabbet, vahdet, idrak, örnek alma vardýr. Maddi sorunlarýmýza, manevi buhranlarýmýza Allah resulünün þahsýnda çözüm bulma vardýr. Onun yaþadýklarýndan ve yaptýklarýndan ilham alarak geleceðe dair umutlarýmýzý canlý tutma, ümitlerimizi yeþertme vardýr." dedi.

 

Ýnsaný insan yapan manevi özellikler

Her yýl Mevlid-i Nebi haftasýnda bir konuyu belirleyerek o konu etrafýnda peygamberi anlamaya, anlatmaya ve onun sünnetini hayata taþýmaya çalýþtýklarýný ifade eden Erbaþ, þöyle devam etti:

 

"Bu yýl da Peygamber Efendimizin örnekliðinde 'Þahsiyet Ýnþasý' konusunu gündeme aldýk. Hafta boyunca Peygamberimizin þahsýnda Müslüman þahsiyetinin nasýl olmasý gerektiðini anlamaya, anlatmaya, müzakere etmeye çalýþýyoruz. Bugün Peygamberimizi ve onun örnek hayatýný tüm yönleriyle ele almaya her zamankinden daha çok muhtacýz. Zira insani deðerlerin, ahlaki erdemlerin, insaný insan yapan manevi özelliklerin alabildiðine örselendiði bir zamaný yaþýyoruz. Bencillik, dünyevileþme, umutsuzluk gibi sorunlarýn insanlýðý çepeçevre kuþattýðý bir çaða þahitlik ediyoruz. Kimlik, kiþilik, aidiyet, anlam ve gaye ekseninde yaþanan krizlerin, hayatý modern bir cahiliyeye sürüklediðini görüyoruz."

 

Erbaþ, Müslümanlar olarak en temel sorumluluklarýnýn, Hz. Muhammed'in yüce þahsiyetini özümsemek, örnek ahlakýný benimsemek ve evrensel mesajýný tüm insanlýkla buluþturmak olduðunu söyledi.

 

Ýnsanlýðýn, Hz. Muhammed'in mümtaz þahsiyetinde Ýslam'ýn barýþ çaðrýsýna ve evrensel davetine muhtaç olduðunu vurgulayan Erbaþ, "Dolayýsýyla hayatýmýzý Peygamber Efendimizin örnekliðinde yeniden tanzim etmek, onun bize öðrettiði tüm deðerleri yeniden ihya etmek zorundayýz. Ýfsada sebep olacak yönlerimizi ýslah ederek, düþünce, söz, tutum ve eylemlerimizi nebevi ahlak ekseninde yeniden ikame etmek zorundayýz. Ýnanýyoruz ki zulüm, þiddet ve vahþet sarmalýnda tarihin en buhranlý dönemine sahne olan dünyanýn makus talihini ancak Ýslam'ýn hayat veren deðerleri ekseninde, Peygamber Efendimizin yaþantýsýný örnek almak suretiyle yetiþen böyle bir nesil deðiþtirecektir." diye konuþtu.

 

Hz. Muhammed ile "kýz çocuðu dünyaya geldiði zaman utanýlan" bir dönemden, "cennet annelerin ayaklarý altýndadýr" ifadesiyle kadýnlarýn baþ tacý edildiði bir döneme geçiþ yapýldýðýna iþaret eden Erbaþ, son günlerde tüm millet olarak Narin için aðladýklarýný, o dönemlerde belki de her gün böyle olaylarýn yaþandýðýný anlattý.

 

"Bu zulme nasýl duyarsýz kalýrýz?"

Filistin'de çocuk, bebek ve kadýn demeden 40 bini aþkýn Müslüman'ýn katledilerek þehit edildiðini aktaran Erbaþ, "Bugün Müslümanlar elinden ne geliyorsa onu yapmalý, buradaki zulme son vermek için dilinden ne geliyorsa onu yapmalý. Boykot mu yapmamýz gerekiyor, boykotumuzu yapmalýyýz. Dünyanýn gözü önünde bizim burnumuzun dibinde bu zulme nasýl duyarsýz kalýrýz? Dolayýsýyla bu zulüm bitinceye kadar yapmamýz gereken her þeyi yapmak zorundayýz." diye konuþtu.

 

Lübnan'da telsiz patlamalarý nedeniyle ölümlerin sürdüðünü vurgulayan Erbaþ, sözlerini þöyle sürdürdü:

"Lübnan'da bilgiyle kaç kiþiyi öldürdüler? 3 bin kiþi de yaralandý. Bu, bu bilginin insanlarý katletmek için öldürülmesi anlamýna gelmiyor mu? O yüzden yine Peygamberimizi analým. Peygamberimiz buyuruyor ki; 'Yarabbi faydasýz bilgiden sana sýðýnýrým.' Demek ki Müslüman anlayýþýnda, bilgi insanlarý öldürmek, insanlara zarar vermek için deðil, insanlarý yaþatmak içindir. Efendimizin bütün hayatýna baktýðýmýz zaman bunu görürüz. Kur'an-ý Kerim'e baktýðýmýz zaman bunu görürüz. Onun için Peygamber Efendimizi sevmek, ona tabi olmak bizim için imani bir sorumluluktur."

Etkinlikte Ýzmir Valisi Süleyman Elban ile Ýzmir Ýl Müftüsü Sinan Kazancý da birer konuþma yaptý.