Doðu Akdeniz’de istilacý balýklardan sonra, yerli deniz çayýrlarýnýn yerini Halophýla Stýpulacea olarak bilinen Kýzýldeniz göçmeni deniz çayýrý aldý. Su altýnda yapýlan çalýþmada 4 metreden 20 metre derinliðe kadar yaklaþýk 100 kilometrelik alana göçmen deniz çayýrýnýn yerleþtiði belirlendi.

Türkiye’nin Akdeniz’de en uzun sahil þeritlerinden birine sahip olan kentlerden Mersin’de denizde popülasyon kuran türlerin araþtýrýlmasý devam ediyor. Bu çerçevede Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi Ýþleme Teknolojisi Öðretim Üyesi ve Proje Koordinatörü Prof. Dr. Deniz Ayas ile birlikte oluþturulan akademisyen ekip turizmin gözbebeði Erdemli Kýzkalesi ile Silifke arasýnda dalýþ gerçekleþtirdi. Daha önceki dalýþlarda istilacý türlerden Deniz kestanesi ve Aslanbalýðý yoðunluðu keþifleri yapan ekip, bu kez kýyýya yakýn noktalardaki tahribatla yok olan yerli deniz çayýrýnýn (Posidonia oceanica) yerini, göçmen deniz çayýrýnýn yayýlýmýný inceledi. Yapýlan dalýþlarda Erdemli’den Aydýncýk ilçesine kadar 100 kilometrelik sahil bandýnda denizin 4 ile 20 metre arasýnda geniþ bir yayýlým gösterdiði belirlendi.

Mersin körfezinde deniz çayýrlarýnýn bulunduðunu hatýrlatan Prof. Dr. Deniz Ayas, "Bizim 2 yýldýr yaptýðýmýz çalýþmalarda yerli deniz çayýrlarýnýn olduðu alanlarda, meralarda artýk Halophýla Stýpulacea dediðimiz egzotik yani Kýzýldeniz göçmeni bir deniz çayýrýnýn yerleþtiðini gördük. Özellikle tahrip olmuþ püsedonya otlaklarýnda halufilanýn yerleþtiðini ciddi anlamda buralarda geniþ daðýlýmlarý olduðunu gözlemledik. Kýzýldeniz’den gelen egzotik deniz çayýrý rizonlar oluþturarak sediman içerisinde bir að þeklinde sarýyor. Her rizondan da 2 gövde çýkacak þekilde þekilleniyor. Bunlar alg deðiller tohumlu bitkiler, çiçekli bitkiler ve Kýzýldenizden gelerek, özellikle oþinika dediðimiz yerli deniz çayýrlarýnýn olduðu habitatlara yerleþiyorlar" dedi.